İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan ve Hristiyan dünyası için kutsal kabul edilen Meryem Ana Evi’nin bulunduğu bölgeyle ilgili önemli bir karar alındı. Alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak koruma altına alınacak.
Meryem Ana Evi İçin Kamulaştırma Süreci Başladı
İzmir’in Selçuk ilçesi sınırlarında bulunan Meryem Ana Evi, yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde milyonlarca Hristiyan hacı için kutsal kabul edilen yerlerden biri. Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan bu tarihi alanla ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, alanın kamulaştırılmasına yönelik resmi süreci başlattığını açıkladı.
Kamulaştırma kararı, Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Meryem Ana Evi’nin çevresindeki özel mülkiyete konu bazı parseller kamu yararı gerekçesiyle kamulaştırılacak ve bölge devlet güvencesi altına alınarak koruma amaçlı kullanıma açılacak.
Kültürel ve Dini Mirasın Güvence Altına Alınması Hedefleniyor
Bakanlık yetkililerinden alınan bilgilere göre kamulaştırma kararının temel amacı, bölgenin kültürel ve dini dokusunun korunması, çevresel tehditlerin önlenmesi ve kontrolsüz yapılaşmanın engellenmesi.
Ayrıca alanın UNESCO Dünya Mirası potansiyeli taşıması da kararın gerekçeleri arasında yer alıyor. Kamulaştırılacak parsellerin büyük bölümü orman ve tarım alanı niteliğinde olup, mevcut yapılaşma riskine karşı önlem alınacağı belirtiliyor.
Tarihi ve Dini Önemi: Meryem Ana Evi Neden Bu Kadar Değerli?
Meryem Ana Evi, Hristiyan inancına göre Hz. Meryem’in son yıllarını geçirdiği ve hayatını kaybettiği yer olarak kabul ediliyor. 19. yüzyılda Katolik rahibelerin izini sürdüğü Alman rahibe Anna Katharina Emmerick’in vizyonları doğrultusunda keşfedilen yapı, 1891 yılında arkeologlar tarafından gün yüzüne çıkarıldı.
Günümüzde Vatikan tarafından onaylanmış bir hac merkezi olan Meryem Ana Evi, her yıl 15 Ağustos’ta Katolik dünyası için düzenlenen özel ayinlerle anılıyor. Papa VI. Paul, Papa II. Jean Paul ve Papa XVI. Benedictus gibi isimlerin ziyarette bulunduğu yer, aynı zamanda dinler arası hoşgörünün sembolü haline gelmiş durumda.
Ziyaretçi Yoğunluğu ve Turizm Potansiyeli
Selçuk’ta yer alan bu kutsal alan, her yıl yaklaşık 1 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Özellikle yaz ve dini bayram dönemlerinde ziyaretçi sayısında ciddi artış gözleniyor. Alanın çevresinde otopark, hediyelik eşya stantları ve küçük ibadet alanları yer alırken, yeni kamulaştırma kararıyla bu yapıların yeniden düzenlenmesi planlanıyor.
Kamulaştırma sonrası bölgedeki giriş ve güvenlik düzenlemelerinin tek elden yönetileceği, ayrıca çevre düzenlemesinde tarihi dokuya uygun bir peyzaj planlaması yapılacağı ifade ediliyor.
Kamuoyu ve Yerel Yönetimden İlk Tepkiler
Kamulaştırma kararına ilişkin olarak Selçuk Belediyesi’nden ilk açıklama geldi. Belediye Başkanı, Meryem Ana Evi’nin bölgesel bir kültür ve inanç merkezi olarak korunması adına atılan bu adımı olumlu karşıladıklarını belirtti.
Yerel halk ise kararın ziyaretçi yoğunluğunu kontrol altına almak ve bölgeyi turizm odaklı değil, kutsal bir alan olarak muhafaza etmek açısından yerinde olduğunu düşünüyor. Ancak bazı özel mülk sahipleri sürece ilişkin detayların şeffaf paylaşılmasını talep ediyor.
Uluslararası Katılım Artabilir
Kamulaştırma ve ardından yürürlüğe girecek koruma projeleriyle birlikte, Meryem Ana Evi’nin uluslararası görünürlüğünün artması bekleniyor. Bakanlık yetkilileri, bölgenin tanıtımı için Hristiyan dünyasındaki önemli dini turizm kuruluşlarıyla iş birliği yapılacağını ve dijital platformlarda çok dilli içeriklerin sunulacağını belirtti.
Böylece Türkiye’nin din turizmi haritasındaki konumu daha da güçlenecek ve özellikle Avrupa’dan gelen turistlerin ilgisi çekilecek.
Koruma Planları ve Uzun Vadeli Projeler
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamasına göre, kamulaştırma sonrası alanda:
- Tarihi çevreyi bozmadan yeni ziyaretçi alanları oluşturulacak
- Güvenlik ve erişim sistemleri yenilenecek
- Dini törenler için uygun zemin ve alanlar düzenlenecek
- Bilgilendirici panolarla ziyaretçilere rehberlik sağlanacak
- Sessiz ibadet ve meditasyon alanları oluşturulacak
Bu projelerin uygulanmasıyla birlikte hem dini hem turistik ziyaretlerin daha sağlıklı şekilde gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Meryem Ana Evi ve çevresi, alınan bu yeni kararla birlikte yalnızca bir turistik destinasyon değil, kültürel ve manevi bir miras olarak uzun yıllar boyunca korunacak bir alan haline geliyor.
