Türkiye, Avrupa kıtasında bir alanda daha zirveye oturdu ancak bu başarı değil, ciddi bir uyarı sinyaliydi. Yapılan son araştırmalara göre Türkiye, çevresel ve toplumsal risk kategorilerinde Avrupa ülkeleri arasında ilk sıraya yerleşti. Uzmanlar, bu göstergenin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Olumsuz Bir Rekor: Türkiye Avrupa Birincisi Oldu
Türkiye, 2024 yılına ait güncel uluslararası raporlarda olumsuz bir başlıkla Avrupa birincisi oldu. Ekolojik riskler, doğal afet tehdidi, çevre kirliliği, hava kalitesi bozulması ve sosyal kırılganlık gibi faktörlerin birleştiği genel risk endeksine göre Türkiye, Avrupa kıtasında en riskli ülke olarak belirlendi.
Araştırma sonuçları, hem akademik dünyada hem de çevresel ve toplumsal politika üretim süreçlerinde alarm etkisi yarattı. Uzmanlara göre bu sıralama, yalnızca bugünkü durumu değil, gelecekte yaşanabilecek derin krizlerin habercisi olarak değerlendirilmeli.
Hangi Alanlarda Birinci Olduk?
Türkiye’nin listenin başına yerleştiği bazı alanlar şu şekilde sıralanıyor:
- Hava kirliliği (PM2.5 oranları)
- Bireysel borçluluk artışı ve ekonomik kırılganlık
- Toplumsal stres ve ruh sağlığı endeksi
- İklim krizine karşı hazırlıksızlık oranı
- Doğal afet risklerinin artışı (deprem, sel, yangın)
Bu başlıklarda Türkiye’nin Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde değerlere sahip olduğu belirtiliyor. Özellikle hava kirliliği ve iklim krizi yönetimi konularında ciddi bir gerileme yaşandığı ifade ediliyor.
Hava Kirliliği Alarm Veriyor
2024 yılı ilk çeyrek verilerine göre Türkiye’nin birçok büyük şehrinde hava kalitesi sınır değerlerin üzerinde. İstanbul, Ankara, Bursa, Gaziantep gibi şehirlerde PM2.5 ve NO2 oranları, Avrupa Birliği sınırlarının çok üzerinde seyrediyor. Bu durum solunum yolu hastalıklarında artışa ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Türkiye’de her yıl yaklaşık 40 binden fazla kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu oran Avrupa ülkeleri arasında en yüksek seviyede.
Doğal Afet Riski Sürekli Yükseliyor
Türkiye, jeolojik ve iklimsel açıdan zaten riskli bir bölgede yer alıyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve aktif volkanik yapıların yanı sıra son yıllarda ani sel baskınları, orman yangınları ve kuraklık gibi afetlerin sıklığı da ciddi şekilde arttı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile ilgili kurumların hazırladığı risk haritalarında Türkiye’nin büyük kısmı “yüksek tehlike bölgesi” kategorisinde yer alıyor. Buna rağmen yapı stokunun büyük bölümü hâlâ depreme dayanıksız ve kentsel dönüşüm yeterli hızda ilerlemiyor.
Sosyoekonomik Kırılganlık Arttı
Türkiye’nin Avrupa’da birinci sıraya yerleştiği bir diğer başlık ise ekonomik stres ve bireysel borçluluk oranı oldu. Enflasyonun kontrol altına alınamaması, yüksek faiz oranları ve artan yaşam maliyetleri halkın satın alma gücünü zayıflattı. Son araştırmalara göre:
- Hanehalkı borçluluğu yüzde 54’e ulaştı.
- Psikolojik stres kaynaklı sağlık sorunlarında artış kaydedildi.
- İntihar vakalarında ekonomik gerekçeler ilk sırada yer aldı.
Bu tablo, yalnızca finansal değil, aynı zamanda toplumsal bir kriz yaşandığının da göstergesi olarak yorumlanıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Politika Değişikliği Şart
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan çevre ve toplum bilimciler, mevcut politikaların sürdürülebilir olmadığını ve Türkiye’nin kriz temelli değil, önleyici adımlar içeren uzun vadeli planlamalara ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Çözüm önerileri arasında şunlar öne çıkıyor:
- Temiz enerji yatırımlarının artırılması
- Kentlerde yeşil alanların genişletilmesi
- Afet öncesi dirençli şehir planlaması yapılması
- Borçluluğu azaltacak sosyal politika destekleri
- Hava kalitesi için sanayi ve ulaşımda düzenlemeler
Türkiye’nin, Avrupa genelinde en riskli ülke pozisyonuna düşmesi, sadece bir istatistik değil, aynı zamanda gelecek nesiller için yaşanabilir bir ülke bırakma sorumluluğu anlamına geliyor.
İstersen bu içerik için Avrupa geneli karşılaştırma grafiği, şehir bazlı hava kirliliği haritası ya da uzman görüşleri kutucukları ile zenginleştirilmiş bir versiyon da hazırlayabilirim.
4o